Sessiz Milion Taşı
Ayasofya’nın sağ çaprazında, Yerebatan Sarayı’nın köşesinde (Yerebatan Sarayı’nın arkasında bulunan Basilika Stoa Kilisesinin önünde), tramvay yolunun yanında, gelen geçenin fark etmediği kendi halinde sessiz bir taş. Büyük Su Terazisinin yanında çok da fark edilmez. Bir zamanlar Dünyanın merkezi olarak kabul edilen, saat ve mesafe ayarlarının yapıldığı, Ayasofya tarihi kadar eski bu taşın adı Milion Taşı’dır. Milion, Million şeklinde ifade edilen bu taşı Milyon Taşı şeklinde okuyabiliriz.
Önceki yıllarda önemli şehirlerin bu taşa olan uzaklıklarının yazılı olduğu tabelalar konunca sessizliği bozuldu. Ama tekrar etrafı bakıma alınınca o tabelalarda kalmadı.
Zaman içinde hasar gören bu yapı Tetrapylon yapıdaydı. Yani 4 büyük sütun üzerinde kubbeli bir yapıya sahipti. Doğu Roma İmparatorluğu yani Bizans için Dünyanın merkezi yani Sıfır Noktasını temsil etmekteydi.
Roma İmparatorluğu’nda başkentin merkezinde bir başlangıç noktası belirlenir ve ülke geneline yayılan tüm yollar boyunca konulan mesafe taşları ile bulunulan noktanın merkeze olan uzaklığı mil cinsinden belirtilirdi. Roma İmparatorluğu’nun uzun yıllar başkentliğini yapmış olan Roma şehrinin merkezi olan Forumda yer alan Miliarium Aureum( Altın Taş) adlı taş bu amaç için yapılmış ve “Bütün Yollar Roma’ya çıkar” sözünün kaynağı olmuştur. İmparatorluk Batı ve Doğu Roma diye ikiye bölünüp de Batı Roma Yıkılınca Doğu Roma yani Bizans kralı Yeni Roma olarak gördüğü başkent İstanbul’a bu taşın bir benzerini diktirmiştir.
Bazı kaynaklarda bu taşın çok daha önce yani M.Ö 500 lü yıllarda Megaralı Kral Byzas tarafından yapıldığı yazmaktadır. Ama Bizans tarihi uzmanları bu yapının şehrin kurucu olan I. Konstantinus tarafından yapıldığı konusunda hem fikirdir.
Bulunan tarihi çizimlerde, anıtın üzerinde, şehrin koruyucusu olduğuna inanılan şans tanrıçası Tykhe heykelinin yanında İsa’nın çarmıha gerildiği haçı tutan Büyük Konstantin ve annesi Helena’nın heykelleri bulunduğu ayrıca Roma imparatorları Trajan’ın, Hadrianus’un, II. Teodosios’un süvari heykelleri ile Antik Yunan kültüründe Güneş Tanrısı olan Helios’un dört atlı arabası (Quadrigae) heykeli de yapıyı süslediği görülmektedir. Bu yapının üzerinde ve etrafında bulunan simgeler ve heykeller zamanla eklenmiştir.
İmparator bu tarihi yapıyı neden buraya diktirmişti? Burası imparatorluk sarayının olması sebebiyle idari merkez, Ayasofya’nın bulunması sebebiyle dini merkez ve eğlencelerin yapıldığı Hipodrom’un olması sebebiyle yaşam merkezi idi. Şehrin en merkezi yeri olan bu noktaya dikilen taşa göre diğer şehirlerin bu noktaya olan uzaklıkları hesaplanır ve haritalara yazılırdı. Milion Taşı’nın bulunduğu nokta tarihi adı ile Mese Caddesinin başıdır. Bu cadde en eski tarihi yoldur.
Milion taşından başlayan Mese Caddesi’nin devamı olarak Yedikule’deki şehrin en büyük kapısı olan Altın Kapı’ya (Khryse Pyle) ulaşarak buradan Adriyatik kıyısında bulunan, bugünkü Arnavutluk sınırları içerisindeki, Antik Dyrrhachium Kenti‘ne uzanan oradan da deniz yolu ile İtalyan yarımadasına geçtikten sonra Roma’ya kadar devam eden Egnatia Yolu (Via Egnatia) idi. Bu yol tüm Roma İmparatorluğu’nun anayolu niteliğindeydi.
********
Milion Anıtı sadece Roma yollarının başlangıcı olmasının yanında zaman ölçümlerinde esas alınmak üzere sıfırıncı meridyenin geçtiği nokta olarak da kabul ediliyordu. 1884 yılında İngiltere’nin çalışmaları sonucu sıfırıncı meridyen olarak İngiltere/ Greenwich Gözlem Evi olmuştur.
Yani bu taşın 135 yıl öncesine kadar mekan ve zaman olarak merkez yani Sıfır Noktası olarak kabul edilmekteydi. Dolayısıyla dünyada birçok ülke saatlerini İstanbul’a göre ayarlardı. Hatta haritalar bu nokta esas alınarak hazırlanır ve yönler buraya göre bulunurdu.
Osmanlı zamanında bu yapının yanına ahşaptan bir harita odası yapıldığı ve çizimleri yapılan haritaların burada satıldığı ifade edilmektedir.
Bizans döneminde, Bakırköy’e Hebdomon adı verilmesinin sebebi de, Milion taşından itibaren buraya kadar uzanan mesafenin 7 mil olmasından kaynaklanıyordu. Bu mesafe sebebiyle antik Bakırköy’e, Yunanca’da yedinci anlamına gelen Hebdomon sözcüğü adı verilmişti.
Evliya Çelebi kendine has üslubu ile bu taş hakkında şunları yazmıştır.
“Ayasofya’nın güneyinde dört adet mermer beyaz uçlar üzerinde Azrail, İsrafil, Mikail, Cebrail’in tasvirleri İstanbul’un on dördüncü tılsımını oluşturuyordu. bunlar dört yöne bakacak bakacak şekilde dikilmilşlerdi. Yılda bir kere Cebrail tasviri kanatlarını çırpıp haykırsa doğu tarafından bolluk olur. İsrafil tasviri bunu yapsa batıda kıtlığa delalet eder, Mikail tasviri kanat çırpsa ve haykırsa yeni bir asi çıkar, Azrail tasviri aynı hareketi yapsa bütün alemi veba sarar”
Milion Taşı’nın bazı Dünya şehirlerine olan uzaklıkları şöyledir:
Ankara – 453 km
Şam – 1488 km
Saraybosna – 1084 km
Kahire – 4348 km
Tahran – 2040 km
Bakü – 1756 km
Roma – 1377 km
Buenos Aires – 12258 km
Washington – 8415 km
New York – 8088 km
Hong Kong – 8012 km
İslamabad – 4895 km
Budapeşte – 1295 km
Viyana – 1498 km
Atina – 764 km
Lefkoşa – 1846 km
Taşkent – 4588 km
Havana – 9984 km
Paris – 2258 km
Berlin – 1740 km
Mekke – 2407 km
Moskova – 1757 km
Pekin – 7063 km
Tokyo – 8954 km
Londra – 2502 km