Yahya Efendi Türbesi…
Beşiktaş semtindeki Yahya Efendi Türbesi, Çırağan Sarayı’nın tam karşısında ve Yıldız Sarayı’nın bitişiğinde bulunan yüksek bir tepede bulunmaktadır.
İstanbul Boğazını gören güzel yerlerden biridir. Kalabalık şehir hayatının gürültüsü buraya pek uğramaz. Sessiz ve ruha dinginlik veren huzurlu bir yerdir.
Türbe ve etrafını ünlü şairimiz Ahmet Hamdi Tanpınar şöyle tasvir ediyor: “İlahi mağfiret Yahya Efendi Dergâhı’nda adeta güzel bir insan yüzü takınır. Ölüm burada, hemen iki-üç basamak merdiven ve bir-iki setle çıkılıveren bu bahçede hayatla o kadar kardeştir ki, bir nevi erme yolu yahut aşk bahçesi sanılabilir.”
Türbenin mimarı Mimar Sinandır. Yapım tarihi ise 1571. Padişah 2.Selim’in isteği üzerine, Yahya Efendi’nin daha önce orada bulunan kabrinin üzerine yaptırılmıştır. 3 kez tamirattan geçirilmiştir.
Türbenin üstünde basık şekilde yapılan bir kubbe bulunuyor.
Türbe odası ile cami kısmı arasında kalan duvarda geniş, kemerli bir açıklık bulunmaktadır. Bu açıklık sayesinde ibadete gelenlerin türbe odası ziyarete kapalıyken de ziyaret yapabilmelerine imkan sağlanmış.
Türbeye ziyaret saatleri sabah namazı ile yatsı namazı vakitleri arasında gerçekleştiriliyor. Türbe cami içindeki bir alanda bulunduğundan ziyaret sırasında ibadette yapılmaktadır.
Girişteki ahşap kanatlı kapı üzerinde bulunan kitabeden yapıya 1873 yılında Sultan Abdülaziz’in annesi olan Pertevniyal Valide Sultan tarafından onarım yaptırıldığı yazılı. Bugünkü görünümünü bu tarihte yapılan tadilatta almış.
Dergahın giriş kapısında karşınıza tek katlı, kırmızı tuğla ile örülü duvarları olan bir kütüphane çıkmakta Hacı Mahmud Efendi tarafından 1901 yılında yapılan kütüphanedeki kitaplar 1940 yılında Süleymaniye Kütüphanesine taşınmıştır.
Dergahın ana girişinin yanında bulunan Hamidiye Çeşmesi 1906 yılında II. Abdülhamit tarafından yaptırılmış. Dergahın içinde cami girişinin karşısında bulunan koridorun sağa açılan kapısında sadrazamlık görevi yapmış Güzelce Ali Paşa‘nın türbesi bulunuyor.
Türbenin içinde, ünlü alim Yahya Efendi , Şeyh Hasan Efendi ve Şeyh Şemsettin Efendi, Yahya Efendinin 2 oğlu, annesi ve eşi, Derviş Ali Efendi, Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Raziye Sultan, 2.Abdülhamit’in kızı Hatice Sultan ve oğlu şehzade Bedrettin yatmaktadır.
Türbeye adını veren Yahya Efendi Osmanlı padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman’ın süt kardeşidir. Şehzade Süleyman Yahya Efendiden 2 gün sonra doğar. Trabzon doğumlu olan Yahya Efendinin babası Ömer Efendinin Trabzon’da kadılık yaptığı dönemde II. Bayezid’in oğlu Şehzade Selim Trabzon sancak beyi idi. Şehzade Süleyman’ın annesinin sütü yetmeyince Yahya Efendinin annesi Afife Hatun ona süt anneliği yapar.
Yahya Efendi İslami ilimler yanı sıra tıp ve matematikte de ehil biri idi. Şairlik yönü de mevcuttur. Cömertliği ve sıkıntısı olanlara hem şahsen hem de saraya yazdığı dilekçelerle halletmesi sebebiyle halk tarafından çok sevilen biri idi. Beşiktaş’ta yaşayan Rum tebaa ona Hızır Evliya derlerdi.
Kanuni, 2 gün önce doğması sebebiyle ona ağabey der sefer öncesi yanına gelip hayır duasını alırdı.
Tüm balıkçılar sabah namazı sonrası o zamanlar denize bitişik olan Yahya Efendinin şu an türbesinin de olduğu evinin önüne gelirdi. Yahya Efendi tüm balıkçılar için bereket duası yapar tüm balıkçılar Aminn diyerek bağırırdı. Yahya Efendi “Eyyam Ola” yani uğurlar ola anlamında sözlerle uğurlar ondan sonra balıkçılar denize açılırdı. Denizcilerin kullandığı Heyya mola sözü de buradan gelmektedir.
İstanbul’u koruyan 4 büyük zattan biri olarak kabul edilen bu zat her zaman müderrislik yani öğretmenlik yönüyle öne çıkmıştır. Üsküdar’da bulunan Yuşa Tepesindeki Yuşa peygambere ait mezarı keşfeden ve yerini gösterip şu anki halini almasını sağlayan da Yahya Efendidir.
Evliya Çelebi, Ayasofya Camii’ndeki vaazlarını dinlemek için halkın üç gün öncesinden hazırlandığını, caminin bir adım dahi atılamayacak kadar dolduğunu ve cemaatin can kulağıyla şeyhi dinlediğini kaydeder.
“Müderris” mahlasıyla şiirler kaleme alan Yahya Efendinin şiirleri ölümünden sonra bir divan halinde derlenerek toplanmıştır. Eserin şu an bilinen tek örneği Milli Kütüphane Fahri Bilge Bölümünde kayıtlıdır.
Yahya Efendi Türbesine gitmek isterseniz ve Avrupa Yakasında oturuyorsanız Kabataş Tramvay hattını kullanarak Kabataş son durağında inmeniz gerekmektedir.
Durakta inince 2 alternatifiniz bulunmakta. Yürümek ve Beşiktaş meydana giden otobüslerden birine binmek. Yürümeyi tercih ederseniz, Dolmabahçe Sarayının önünden geçerek yaklaşık 30 dakika sonra Yıldız Parkına ve hemen yanındaki Yahya Efendi Sokağı (Yokuşu) na ulaşırsınız.
Otobüse binerseniz Yıldız Parkı önüne bulunan Yahya Efendi Durağında ineceksiniz.
Metrobüsle gelmek için Zincirlikuyu son durağında inip Beşiktaş’a giden otobüslere binerek ulaşabilirsiniz. Önceden otobüsler Beşiktaş iskelesini son durak kabul ediyordu. Orada inip 15 dakika yürüyerek Yıldız parkına ulaşılabiliyordu.
Tramvay hattı açıldığı için otobüslerin çoğu Kabataş durağına kadar gitmekte. Siz Kabataş’a kadar değil de Yahya Efendi Durağında inip Türbenin bulunduğu sokağın yokuşunu çıkacaksınız.
Anadolu yakasında oturanlar Üsküdar ve Kadıköy’den vapura binip Beşiktaş iskelesinde inmeleri gerekmektedir.
Buradan sonra 15 dakika yürüyerek yada otobüse binip Yahya Efendi durağında inerek Türbeye ulaşabilirler.